Valla ne desem bilemedim.Adam yazmış işte kısa ve öz.Üç kelimeyle içimizde yıllardır birikip duran tüm öfkeyi vöööyyk diye kusu vermiş baksana.
Çekim bana aittir.
Valla ne desem bilemedim.Adam yazmış işte kısa ve öz.Üç kelimeyle içimizde yıllardır birikip duran tüm öfkeyi vöööyyk diye kusu vermiş baksana.
Çekim bana aittir.
Mastercard'ın reklamlarını bilirsiniz hemen hemen hepsi kısa,yalın ve vurucu reklamlardır.Son reklamları yine ''paha biçilemez'' sloganlı reklamların devamı ve bu tabire fazlasıyla uyuyor.Onaltı saniyelik reklamda sırt çantalı üç velet muhteşem danslarıyla ekran başındaki bizleri fazlasıyla keyiflendiriyorlar.Öyle güzel bir dans sergiliyolarki reklam dakikalarca sürsede doya doya izlesem diye düşünüyorum.
''Sırt çantasının değeri 20 dolar olabilir ama sizin bana verdiğiniz keyif gerçekten paha biçilemez ''
''Sırt çantasının değeri 20 dolar olabilir ama sizin bana verdiğiniz keyif gerçekten paha biçilemez ''
90'lı yılların çocuklarını çivi gibi tv başına çakan muhteşem komedi dizisi.Küçük bir yunan adasından Amerikadaki kuzeni Larrynin yanına gelen Balkinin ziyadesiyle eğlenceli ve kahkaha dolu hikayesi.
Yapım : 1986 USA (1986 - 1993)
Tür : Sitcom ,Komedi ,Aile
Yönetmenler : Joel Zwick , Judy Pioli , Richard Correll
James O'Keefe
Oyuncular : Bronson Pinchot (Balki Bartokomous)
Mark Linn-Baker (Larry Appleton )
Melanie Wilson (Jennifer )
Rebeca Arthur (Mary Anne)
Belita Moreno (Lydia )
Sam Anderson (Mr. Gorpley )
JoMarie Payton (Harriette Winslow)
Bu diziyi asla unutamam şimdi tekrar yayınlansa çocuklugumda oldugu gibi tekrar soluksuz izlerim herhalde.Aslında bu diziyle çocuklugumda tanıştıgım için şükrediyorum,zira şimdi yayınlansa işi gücü bütün hayat koşuşturmacasını bırakır tv başına koşardım.Saçmalama kuzen! repliği hala kulagımdadır.Ve tabiki dizinin bu kadar sevilmesinde etkili olan toprak sergen ve yekta kopanın seslendirmeleriydi. Zira o dönemin bir çok dizisini bu ikili seslendirmişti.
Dizinin Unutulmazları;
*Balkinin Yöresel işlemeli yelekleri
*Saçmalama Kuzen Ve Komik Olma Kuzen replikleri
*Larrynin kafayı aşagıdan yukarıya doğru kaldırıp Balkiye bakması
*Mutlu olunan her anda yapılan Mutluluk Dansı
*Balkinin kuzusu
İlk Video Dizinin İntrosu
Yaklaşık 10 sene kadar önce bir arkadaşım sayesinde tanıştıgım ve ozamandan beri sürekli dinlediğim bir grup.İnsanın ruhunu okşayan tınılar,ninni tadında gevşetici dört ses.Folk Rock tarzı müzik yapan İrlandalı dört kardeşten oluşan bir grup.
Andrea,Caroline,Sharone ve Jim Corr.U2 Grubunun solisti Bono ile birlikte bir çok yardım konserine katkısı olan grubun 1995-2005 yılları arasında çıkardıkları beş albümü vardır.Daha detaylı bilgi,fotoğraflar ve parçalarını dinlemek için Official Web sitesine Buraya Tıklayıp Ulaşabilirsiniz.
Videosunu koyduğum parça benim favorim olan 'Runaway'.İyi Seyirler.
Ortam Rezillikleri ve Madara olan Bünyeler Episode 1
Günlerden çarşamba bir arkadaşımla işimin düştüğü bir devlet dairesine beraber gidilir.Arkadaşımı yanına almamın tek sebebi işi bitirecek memuru tanıdığını iddaa etmesidir.
Ben;
-Tanıyon demek abi sende gel o zamanda kolayca halledelim şu işi.
Arkadaş;
-Tabi birader ne demek geleyim.
Mevzu bahis daireye gidilir işi bitirecek memurun bulunduğu bankoya yanaşılır.O bankolarda mübarek berlin duvarı gibidir arkasındaki şahsın kafasından ötesi gözükmez.Sanki karşında konuşan bir kafa sanki kukla tiyatrosu.
Ben;
-Meraba kolay gelsin abonelik için gelmiştik.
Tanıyor olmanın verdigi öz güvenle lakayıtlığın dibine dibine vuran arkadaşım;
-Ahmet Naber ya?
Memur başını hafifce sola yukarı doğru kaldırıp sol kaşınının altından yan gözle arkadaşıma Kıllık yapma lan dercesine keskin bir bakış atar ve sanki hiç bir şey duymamışcasına işine devam eder.
Tabi bende zorla bastırılan kahkaha atma isteği,Yüzümde hafif bir sırıtma ve hiç bir sorun yok İfadesi.
Arkadaşta Hafif yeşile çalan kırmızı bir surat yapısı ve ardından hiç bozulmayacak derin bir sessizlik.
Işınla Beni Kaptan
Restoranında lastik gibi etten yapılmış zorla çiğnediğim iki porsiyon et şişe 40 tl verdiğim pek muhterem Amisos Tepesi.Görünüşe bakılırsa pek bi numarası yok.Tepelerden birini magara gibi oymuşlar içinede bi insan iskeletinden mezar yapmışlar.mezarın kenarınada paslanmış,parçalanmış eski bir el arabası koymuşlar.El arabasına bi anlam veremedim binlerce yıl önce el arabası varmıydı?Hemde günümüzde kullanılanlara benzeyen cinsten?Fazlada kurcalamadım zaten dekor olsun diye koymuşlar belli.Amma velakin manzaraya laf yok.Deniz gören geniş ferah bir samsun manzarası var.
Resmin orjinal boyutunu görmekmi istiyorsun? Burdan
Güneşin alevlerinin sesinden tutunda,tropikal fırtınalardan,balina geğirmelerine hatta dinazor osuruğuna kadar daha önce duymadığınıza emin oldugum(umarım öyledir) farklı seslerin bir arada topladığı girişin ücretsiz fakat çıkışın ücretli oldugu bir site.
Karşı takımın oyuncu bi abanır topa güm bacak aranda patlar anam anam nasıl bi acıdır o ve tek bir cümle duyulur herkesten;
-İşe olum,işe
En münasip ağaç yada duvar dibine hemen emanet bırakılır ve nedense bi rahatlama olur lan hakkaten iyi geliyo demekki.
İki tane taş,bir top birazda velet işte bütün malzeme bu.Bu kadarcık malzemeyle yapılabilecek en eğlenceli aktiviteyse mahalle maçı.
Ağustos ayının ikinci haftası cepte para yok benim hatunda buluşalım diye tutturdu iyimi.Param yok diyipte erkekliğe bokmu sürdürecegimi sandın buluşalım ama hava güzel dışarda dolaşak hele dedim.Yengeniz anlayışlı kız ne desem 'he olur' der çok şükür.Sidikli samsunun ne yapacagı belli olurmu buluşmanın daha ilk dakikalarında açı verdi göğün tüm çeşmelerini.Saçak altında yağmurun dinmesini beklerken cep telefonunumla işte bu kareyi yakaladım.Üstüne tıklayıp orjinal boyutunu kaydedebilirsiniz.
Alkışı hep haketmiştir güzel yurdumuzun yaratıcı mahlukları.Sürekli koşuşturdukları için tam sayıları hakkında fikir sahibi olamadığım bu veletler hani beyaz entari giymiş bi dünya insanın hoplayıp zıpladığı tepeden çekilme akbank reklamını taklit ettikleri çalışmaları.Sayıca az olmalarına rağmen güzel iş çıkarmışlar.Alkışlayalım kendilerini.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
